Sivaslılar Nereden Geldi? (Ve Neden Bu Kadar Tatlı Mizah Üretiyorlar?)
Sivaslılar nereden geldi? sorusu, Anadolu’nun tam ortasında duran o kocaman kalbin ritmini dinlemeye benziyor. Samimi bir itirafla başlayayım: Bu yazıyı yazarken niyetim “harita açıp pusula tutmak” değil; daha çok “muhabbete gülücük eklemek”. Çünkü Sivaslı bir dostla sohbet ettiğinizde, bir bakmışsınız konu kangala, madımaka, Divriği Ulu Camii’nin taş nakışlarına, oradan da “Sen nerelisin?” diye başlayan sonsuz diyaloglara bağlanmış. Hadi gelin, bu soruyu eğlenceli bir çerçevede masaya yatıralım.
Haritayı Katlayalım: Sivas, Yolların Kesiştiği Sofra
Sivas, tarihte kervan yollarının uğrak noktası; yani “gel-geç” değil, “gel-kal” yeri. İpek Yolu’nun tozu, Selçuklu’nun mimari zarafeti, Osmanlı’nın idari düzeni derken Sivas, farklı kültürlerin yanyana dizildiği bir mozaik oluşturmuş. Dolayısıyla “Sivaslılar nereden geldi?” sorusunun mizahi cevabı şu olabilir: “Her yerden az az, Sivas’ın közünde tam kıvamına gelmiş.” Yani tarif gizli; ama sonuç ortada: sıcak, tok ve güven veren bir kimlik.
Erkeklerin Stratejik Haritası: “Rotayı Çiz, Hedefe Yürü!”
Hadi biraz kalıplarla oynayalım—tatlı tatlı, damarı şişirmeden. Erkekler dedi mi akla çoğu zaman “çözüm odaklılık” ve “strateji” gelmez mi? Bir Sivaslı abinin bu soruyu ele alışını hayal edin: “Önce veri toplayalım. Hitit mi Frig mi, Danişment mi Selçuk mu? Sonra kronoloji çıkarırız, güzergâhı planlarız. Hedef: kökenin optimum izahı.” Eller masada, harita açık, not defterinde maddeler: 1) Göç yolları, 2) Jeopolitik konum, 3) İklim ve ekonomi. Nihai çözüm? “Sivaslı, Anadolu’nun tam göbeğinden gelir; çünkü merkezde duranın kökü derin olur!” Stratejik, net ve bir tık mühendis işi.
Kadınların Empatik Pusulası: “Önce İnsanı Anlayalım”
Sahne şimdi kadınlarda. Empati modunu açıyorlar: “Nereden geldiğimizden çok, birbirimize nasıl geldiğimiz önemli.” Sivaslı teyzelerin çay eşliğinde kurduğu cümleleri düşünün: “Evladım, yolun neresinden gelirsen gel, sofraya buyur otur.” İlişki odaklı yaklaşım, kökeni sadece coğrafyada değil, komşulukta, paylaşımda, düğünde dernekte arıyor. “Sivaslılar nereden geldi?” sorusunun yumuşak ama derin cevabı böyle doğuyor: “Birbirine bakan gözlerden, aynı türküyü mırıldanan dillerden, kışın soba başında ısınan ellerden.”
“Erkek Beyin Harita Çizer, Kadın Yüreği Yolları Isıtır” Tezi
İki yaklaşımı yan yana koyalım. Erkek versiyon: “Koordinat ver, çizelge ver, çözümü çıkarayım.” Kadın versiyonu: “İsim ver, hikâye ver, bağ kurayım.” Sivas’ın ruhu ikisini de kucaklıyor. Çünkü Sivaslılar “nereden” kadar “nasıl”ı da önemsiyor: Nasıl bir aradayız? Nasıl dayanışıyoruz? Nasıl gülüyoruz? İşte cevap: Biri rotayı belirliyor, öteki molada termosu çıkarıp çayı paylaştırıyor. Yol böylelikle hem kısa geliyor hem tatlı.
Mutfak Manifestosu: Madımak, Çorbada İz Bırakan Kimlik
Göç teorileri bir yana, mutfak hep gerçeği söyler. Sivas’ın tenceresine bakınca şunu görürsünüz: Yoldan gelen ne varsa, lezzetle harmanlanmış. Madımak, pastırma, peskütan… Her biri “nereden” sorusunu “burada” cevabına çeviriyor. Çünkü ortak sofrada kimlik karın doyurur. Stratejik yaklaşım bunu şöyle formüle eder: “Yerel ürün + tarihsel birikim = kalıcı kültür.” Empatik yaklaşım ise şöyle der: “Bir tabak paylaşıldı mı, soy ağacı aynı masaya bağlanır.”
Kangal Dipnotu: Sadakat, Mizah ve Göz Teması
Sivas’ı konuşup Kangal’ı anmamak olmaz. Kangal köpeğinin bakışındaki ciddiyetle Sivaslının mizahı arasında ilginç bir denge vardır. Erkek strateji ekolü şöyle yorumlar: “Bekçinin görevi nettir; çizgiyi korur.” Kadın empati ekolü ekler: “Ama o bakışta şefkat var; evi ev yapan da o.” İkisi birleşince, “Sivaslılar nereden geldi?” sorusunun şifreli anahtarını bulursunuz: Güç ve zarafetin dengesi.
Köprüyü Geçerken: Tarihten Fısıltılar, Sohbetten Kahkahalar
Tarih kitapları Sivas’a uğrayan kavimleri fısıldar; ama kahkaha, mahalle arasından gelir. Erkekler “timeline”ı çizerken, kadınlar “time to tea” çağrısı yapar: “Gel bi’ çay iç.” Ve anlarız ki Sivaslı olmak, hem haritaya hem hatıraya ait olmaktır. Bir ayağımız Divriği’nin taşında, öteki ayağımız tandır ekmeğini bölüştüğümüz sofrada. İşte bu yüzden “Sivaslılar nereden geldi?” sorusuna verilecek en zeki, en sıcak cevap şudur: “Biz, gelene gidene açık bir kapıdan geldik; adı da Sivas.”
SEO Köşesi (Göz Kırpan Başlıklarla)
- Sivaslılar nereden geldi? sorusuna hem tarihî hem mizahi perspektifler
- Sivas kültürü: Mutfağın, mimarinin ve misafirperverliğin kesişimi
- Erkek çözüm odaklı, kadın empatik yaklaşımı ile Sivas’ın hikâyesi
- Kangal efsanesi ve Sivas’ın güven veren kimliği
Söz Sizde: Haritayı Siz Tamamlayın
Şimdi top sizde. Sivaslılar nereden geldi? sorusuna sizin mahallenizden, evinizden, dedenizin sandığından çıkmış bir cevabınız var mı? Erkeklerin stratejik haritasına yeni bir rota, kadınların empatik pusulasına yeni bir yıldız ekleyecek anılarınızı yorumlarda paylaşın. Belki de gerçek cevap, paylaştığımız her küçük hikâyede saklıdır. Hadi, bu “Sivaslı muhabbeti”ni birlikte büyütelim!
Sivas, Anadolu’nun en eski yerleşim birimlerinden biridir. Yazılı kaynak lara göre, sırasıyla Hititler, Asurlular, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve nihayet XI. yüzyılın ortalarından itibaren Türklerin eline geçmiştir . XIX. YÜZYILIN ORTALARINDAN BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞPNA … Sivas, Anadolu’nun en eski yerleşim birimlerinden biridir. Yazılı kaynak lara göre, sırasıyla Hititler, Asurlular, Lidyalılar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve nihayet XI.
Ateş! Her önerinize uymasam da katkınız için teşekkür ederim.
Şehrin sakinleri çeşitli devirlerde bölgede hakim olmuş devletlerce yerleştirilen Türkmenlere dayanmaktadır . Sonraki dönemlerde yabancı unsur sayılabilecek yegane topluluk Kafkas Göçmenleri olmuş ve şehir topraklarına Osmanlı Hükümeti’nce yerleştirilmişlerdir. Bunların 24 Oğuz boyundan Bozok kolunun Günhan oğullarının Alkarevli (Alka-Evli, AlkaBölük, Alkaövli, Akevli Diyede Geçer) boyuna mensup olduğu ortadadır . 13.
Ayşegül! Fikirlerinizin hepsine katılmasam da katkınız için minnettarım.
Kütük Nüfusuna Göre Etnik Yapı; .46 Türk . .72 Kürt. .40 Zaza. 2024 Sivas’ın Kütük Nüfusunda Etno-Dini “Mezhepsel” Yapısı Kütük Nüfusuna … Instagram … Instagram … Kütük Nüfusuna Göre Etnik Yapı; .46 Türk . .72 Kürt. .40 Zaza.
Damla!
Katkınız sayesinde metin daha anlaşılır oldu.
Pont Kralının hanımı ise, Roma Kralı Augustus’un sevgisini kazanmak ve ona bir şükran ve sadakat ifadesi olmak üzere Yunanca ‘da Ogüst şehri anlamına gelen “Sebaste” adını verdiği sanılmaktadır. Sebaste’nin zamanla “Sivas”a dönüştüğü ileri sürülmektedir. Sivas halkının büyük çoğunluğu çeşitli zamanlarda bölgeye yerleşmiş Türkmenlerdir. İlde Kafkasya göçmenleri de mevcuttur .
Hoca!
Katkınız yazının ciddiyetini artırdı.